Bumerang

15 Kasım 2011 Salı

Bursa-Irgandı Köprüsü

      Bursa'da müzeleri gezerken sokak başlarında kahverengi levhalara yazılmış yazılar hep dikkatimi çekti.Çünkü buralar tarihi yerlerin var olduğunu gösteren işaretlerdi.Kahverengi levhanın ok şeklindeki ucunun gösterdiği yere gittim ve büyük bir şaşkınlığa uğradım.O kadar güzel bir yerdi ki anlatamam. Yüksek bir derenin üzerinde, sıra sıra dükkanların yan yana sıralanmasıyla oluşmuş bir köprü. Hemen gidip gezdim, dükkanların içine tek tek girip içerideki sahiplerinden bilgiler aldım.Bir de oradan ayrılmadan bir broşür aldım ve size burada verdiğim bilgileri oluşturup yazmaya çalıştım.

   
      Anlatılanlara ve yazılanlara göre Irgandı Köprüsü, Bursa'nın Yıldırım ilçesiyle Osmangazi ilçesini birbirine bağlayan köprülerden en önemlisi.Gökdere'nin üzerinde bulunuyor.1442 yılında Pir Ali oğlu tüccar Muslihiddin tarafından yaptırılmış.Tarihi kaynaklarda üzerinde 31 dükkan ve 1 mescit ile 2 adet depo (ahır) bulunduğu belirtilen köprü, 1885 depreminde büyük zarar görmüş.1922 yılında Yunanlılar'ın şehri terketmesi sırasında ise bombalanarak  tahrip edilmiş.1442 yılında yapılan dükkanlardan günümüze hiç bir şey kalmamış.
       Nitelik açısından dünyada  yer alan arastalı dört köprüden ( İtalya: Ponte Vecchio,Ponte Rialto, Bulgaristan: Osma Köprüsü,Türkiye: Irgandı Köprüsü) birisidir.
        2005 yılında Bursa belediyesi tarafından köprünün işlerlik kazanması amacıyla çalışmalar başlatılmış, kar amacından uzak bir sanat köprüsü haline getirilmiş. Bu çalışmalarla  köprünün üzerinde hat, ebru,tezhip,minyatür, sedefkarlık,ahşap oymacılığı, nakkaşlık, geleneksel Türk el sanatları,Bursa bıçağı ve metal işleme sanatı, Bursa-İznik yöresi çiniciliği,Bursa dağ yöresi kültürü, Bursa'ya özgü damak tadıyla sunulan mantı, sepet ve köfüncülük,Bursa üzerine oldukça değerli araştırmaların yer aldığı Bursa kitaplarının satışının  yapıldığı dükkanlar hazırlanmış. 
                                                                         

Köprünün üzerinde gezerken bir dükkan gözüme çarpıyor. Kapının önünde  bildiğimiz, yemek yerken kullandığımız çatal,kaşık,bıçaklardan yapılmış eserler var. Büyük bir dikkatle izlerken yanıma bir bey geliyor ve tanışıyoruz. Bu eserleri yapan kendisiymiş. Dükkanın içinde duvarlarda asılı fotoğraflarda bir çok dvlet büyüğünün resmi var. Birlikte çekilmişler. Bu işe nasıl başladığını,bununla ilgili eğitim alıp almadığını soruyorum. Bana kendisini anlatıyor ve kendisini anlatan bir broşür veriyor. Ben de burada size bu sanatçıyı anlatmak istiyorum.
        
       Adı Yılmaz Emen.1942 Bursa doğumlu.İlkokul 1. sınıfa kadar okumuş. Henüz 8 yaşındayken  kılıç,bıçak yapan bir ustanın yanında çalışmaya başlamış. Daha sonra da mutfak eşyalarıyla heykeller yapmaya başlamış.Bir çok üstün hizmet ödülü almış.Geçtiğimiz yıllarda kendisine Devlet sanatçısı ünvanı verilmiş.Bu köprüyü ziyaret ederseniz ve döndüğünüzde birilerine hediye almak isterseniz buradaki eserlerden alabilirsiniz.
                                                       

                                                   
       Not: Üzerinde ismim olmayan fotoğraflar Sayın Haluk İlhan Bey'den alınmıştır. Fotoğraflar için kendisine teşekkür ederim.
       Bursa'ya giderseniz mutlaka bu köprüye de gidin. Üzerindeki küçük dükkanlara girin ve yapılan çalışmaları kendiniz görün.

2 yorum:

  1. çok güzel olmuş, hem teşekkür ederim, hem tebrik ederim...sevgilerimle..haluk ilhan

    YanıtlaSil
  2. merhaba size ulaşmaya çalışıyorum, rica etsem www.seyyahcelebi.com web sitesindeki iletişim sayfasında yer alan mail adresine boş bir mail atabilir misiniz.

    YanıtlaSil