Bumerang

15 Ocak 2011 Cumartesi

İstanbul- Çinili Köşk

     İstanbul'dan merhaba. Yine bir İstanbul gezisi ve güzel bir yer.Herkesin bildiği, gittiği yerleri yazmaktan çok  az bilinen veya tesadüf olarak gidilen yerleri yazmayı, anlatmayı seviyorum. Kızımla bir ödevi nedeniyle Arkeoloji Müzesi'ne gittiğimiz zaman gördük Çinili Köşkü.Masmavi pırıltısıyla karşımızda duruyordu. Arkeoloji Müzesi'ni gezdikten sonra hemen karşısındaki Çinili Köşk'e girdik.Bana çok büyülü göründü. Zaten nerede bir tarihi eser görsem, birbiri üstüne dikilmiş taş görsem  beni heyecanlandırır,kendimi uzun süre bu görüntüden alamam.İçeriyi gezdikten sonra tabiki hemen araştırmaya koyuldum, gerekli bilgileri aldım ve gördüğünüz gibi elimden geldiği kadar da görüntüleyip anlatmaya başladım.
     Bu köşk Topkapı Sarayı yapı topluluğunun bir bölümü olarak 1472 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış.İki katlı muhteşem bir bina ,yazlık olarak Mimar Atik Sinan tarafından yapılmış.Ortada tonozlar üzerine oturtulmuş bir ana kubbeden,köşelere ise yine kubbeli bölmelerden meydana gelmiş.Ön tarafta tek parça beyaz mermerden ondört sütuna dayanmış bir revak var.
Giriş duvarında uzun bir kitabe yer alıyor. Giriş bölümü, üzeri kubbeli bir mekan13-19 yy. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait seramik ve çiniler kronolojik sıralı sergilenmiş.16 yy. İznik yapımı çiniler müzenin önemli eserleri.
 Binanın içi boydan boya beyaz, kahverengi, lacivert, firuze çinilerle süslenmiş. Firuze çiniler altı köseli, bunların arasına serpiştirilen lacivert çiniler ise üçgen şeklinde. Bugün de sanatseverlerin hayranlıkla seyrettiği çinilerin güzelliği yüzünden adına Çinili Köşk denmiş. Çinili Köşk 1875′de müze haline getirilmiş. Burada Fatih Sultan Mehmet ile ilgili eşyaların da bir kısmı sergileniyor.
 Müzede  figürlü çini parçaları, yıldız çiniler, haç şeklinde çiniler, tabaklar, kâseler, mavi-beyaz tabaklar, mavi-beyaz bordür çinileri, firuzeli mavi-beyaz tabaklar, tepelikler, çok renkli kâseler, bardaklar, sürahiler, XIII. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Anadolu Selçuklu mihrabı, Haseki Hürrem Sultan Medresesi’ne ait pencere alınlığı, Kütahya işi gülaptanlar, ibrikler, kapaklı kâseler sergilenmekte.