Bumerang

17 Ocak 2013 Perşembe

İstanbul-Yerebatan Sarnıcı



     İstanbul'da Tarihi yarımadanın olduğu yere gittiğiniz zaman  sadece  bir gününüzü ayırmayın.Programınızı ona göre ayarlayıp doyasıya gezmeye çalışın. Ben de öyle yaptım ve Sultanahmet Camisi, Ayasofya derken  Yerebatan Sarnıcı'na geldim. Yine bütün tarihi eserlerimizin üzerindeki ihtişamlı görüntü burada da karşıma çıktı. Şimdi size biraz da buradan bilgi vermek istiyorum. İstanbul'a gittiğiniz zaman görmeden dönmemeniz gereken yerlerden birisi.  Şimdi gelelim  bu güzel yeri anlatmaya.....

     Tarihi yarımadanın ortasında bulunan Yerebatan Sarnıcı, M.S. 542 yılında Bizans İmparatoru l.Justinianus  (527-565) tarafından Büyük Saray'ın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmış.Suyun içinde yükselen mermer sütunların ihtişamından dolayı halk tarafından Yerebatan Sarayı olarak anılmakta.
     Yerebatan Sarnıcı 9.800 m2.lik bir alanı kaplayan  dev bir yapı görüntüsünde.Burada her biri 9 m. yüksekliğinde 336 tane sütun bulunuyor.Belirli aralıklarla dikilen bu sütunlar her sırada 28 tane olmak üzere 12 sıradan oluşmuş.İçeriyi girip te bu manzarayı gördüğünüz zaman sanki  rüyada gibi bir hisse kapılıyorsunuz.



   
     Sarnıcın Kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa başı heykeltraşlık sanatının çok güzel bir örneği olarak duruyor. Medusayla ilgili anlatılanlara göre;

''Medusa'yla ilgili mitolojiye dayandırılan birçok efsane bu sarnıcı daha da gizemli kılar. Bir söylenceye göre Medusa yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgona'dan biridir. Bu üç kız kardeşten yalnızca yılanbaşlı Medusa olumludur ve kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. O dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak amacıyla Gorgona kafalarının resim ve heykellerinin konulduğu, Medusa'nın da bu düşünceyle buraya yerleştirildiği zannedilmektedir. Bir başka rivayete göre Medusa siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızdı. Uzun zamandan beri Zeus'un oğlu Perseus'u sevmektedir. Bu arada Athene de Perseus'u sevmekte ve Medusa'yı kıskanmaktadır. Bunun için Athene, Medusa'nın saçlarını korkunç yılanlar biçimine sokar. Artık Medusa kime baksa, baktığı kimse taş kesilir. Daha sonra onu bu biçimde gören Perseus heyecanla Medusa'nın büyülendiğini düşünerek başını keser, başını eline alıp düşmanlarını taşa çevirerek birçok savaşlar kazanır. Bu olaydan  sonra Medusa'nın eski Bizans'ta kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlendiği söylenmektedir.''(İnt. bilgi)

     Sarnıç kurulduğundan günümüze kadar birçok onarımlardan geçmiş.Osm. İmparatorluğu döneminde III. Ahmet, arkasından Sultan II.Abdülhamid dönemlerinde onarım görmüş. Cumhuriyet Dönemi'nde de 1987'de istanbul Büyükşehir belediyesi tarafından temizlenmiş ve ziyarete açılmış.
     
     İstanbul'a giderseniz görmeyin dönmeyin.Eğer İstanbul'daysanız ve işlerinizin yoğunluğu yüzünden henüz görmediyseniz siz de bir ara fırsat yaratıp görmeye gidin.
     
   

4 Ocak 2013 Cuma

BURSA-Osmanlı Evi Müzesi

   
      Yine bir Bursa gezisinden merhaba.
 Bursa Muradiye Külliyesi'ni gezdikten sonra etrafımdaki insanlara bu bölgede başka gezilecek yerler olup olmadığını sordum.Hazır bu taraflara gelmişken ne varsa gezeyim dedim. Bana Külliye'nin biraz aşağısında Osmanlı Evi olduğunu söylediler. Tabi ben de hemen rotamı oraya çevirdim:)) Evi buldum ve içini gezerek fotoğraflar çektim. Bunları ve tarihçesini de sizlerle paylaşmak istedim.
          
     Bu evin yerinde evvelce Sultan II. Murad'ın köşkünün olduğu söyleniyor.Dolayısıyla bu ev aynı zamanda Fatih Sultan Mehmed'in doğduğu ev olarak ta biliniyor.Bu ev Bursa'da halen ayakta kalan en eski evlerin en güzeli.Tabi restorasyon çalışmaları da yapılmış.





1. katta ortada ortada konuk salonu, yemek ve harem odaları bulunuyor.Harem odasında dönemin çeşitli el işlemeleri, sedef kakmalı ahşap ev gereçleri,porselen eşyalar sergilenmekte.


                                                                    Harem odası

                                                                   Tavan süslemesi


                                                                      Konuk odası
     
     Bahçeye açılan eyvanlı bir sofa ve  2 odadan oluşan planda alt kat odaları alçak tavanlı ve kışlık odalar.
Üst katta ''baş oda'' diye adlandırılan odada kalem işi bitki ve çiçek motifleriyle bezenmiş ahşap bir dolap var. Muhteşem bir görüntü sergiliyor.Altıgen tavan süslemeleri de görülmeye değer. Ben yıllardır Kırkyama ile uğraştığım için her gördüğüm deseni kırkyamaya uyarlamaya çalışıyorum.

                                                     Ahşap dolap süslemeleri

                                                           Ahşap dolabın kapak süslemeleri
                                   

                                     
                                                             Tavan süslemeleri

                                                              Tavan süslemeleri


                                                                1. kattaki sofanın görünüşü.

                                                                 Tavan süslemeleri


      Yine benden bu kadar. Burada ne kadar anlatsak, fotoğraflar yayınlasak bu güzellikleri tam anlamıyla gösteremeyiz. Bu nedenle Bursa'ya giderseniz buraları gezip kendi gözlerinizle görün derim. 
 Başka bir yerde birlikte gezmek dileğiyle....