Bumerang

9 Aralık 2012 Pazar

Anadolu Hisarı ve Küçüksu Kasrı'na gezinti.


Kızımın sınavları nedeniyle gittiğim İstanbul'da artık evde oturmaktan sıkıldığımız ve kızımın vizeleri de bittiği için Nazilli'ye dönmeden önce  biraz gezelim dedik ve nereye gidelim diye düşünmeye başladık. Hava buz gibi.Kalın giyindik ve attık kendimizi Kanlıca'ya. Burada oturup birer yoğurt yedik, çayımızı içtik.


     Sahilde o soğuğa rağmen biraz gezdik ve dolmuşa binerek geldik Anadolu Hisarı'na.Tabi  fotoğraf makinesi elimde ben sürekli fotoğraf çekmece. Nasıl olsa güzellerini ayırır, diğerlerini silerim. Şimdi önce size Anadolu Hisarı hakkında bilgi vermek istiyorum:Hisar Göksu deresinin yanında bana göre tarihini yansıtarak duruyor.
     Anadolu Hisarı 1395 yılında Yıldırım Bayezit tarafından İstanbul Boğazı'nın en dar yerinde yaptırılmış surlardır. İstanbul Boğazı'nı ele geçirmek ve Rumeli yakınlarında yapılabilecek bir savaşta orduyu karşı kıyıya güvenli bir şekilde geçirmek için yapılmıştır.Dış tarafındaki kale sur durumundadır. Doğu-Batı çapı 65 m.  Kuzey-Güney çapı 80 m. surların kalınlığı 2-5 m. arasındadır.





                                                                       Göksu Deresi.
.     Anadolu Hisarının Osmanlı tarihinde önemli bir yeri var. Yıldırım Bayezid Han, Ankara Savaşında mağlup olunca oğlu Süleyman Çelebi bir süre burada saklanmış. Sultan İkinci Murad Han devrinde, Haçlı ve Macar ordusunu durdurmak üzere yola çıkan ordunun Rumeli’ye geçmesinde bu hisardan faydalanılmış. Sultan İkinci Murad Han Yalova yoluyla buraya gelmiş, Çandarlı Halil Paşa da, karşı kıyıdan top ateşiyle padişahı korumuş, Papalık ve Venedik donanmasına rağmen rahatlıkla karşı kıyıya geçilmiş. İstanbul’un fethinden önce Rumeli Hisarı inşa edilmeden bu kale tahkim edilmiş, böylece iki hisar ile boğaz kontrol altında bulundurulmuş. 1452’de Sultan İkinci Mehmed tarafından yapılan değişiklikler, Anadolu Hisarının dayanıklılığını  inanılmaz şekilde arttırmış. Böylece daha önceleri savunma  amacıyla  yapılan kale, boğazın transit geçişini engellediği gibi, taarruz vasıtası haline de gelmiş. Kalede, hepsi Kocaeli sancağından olmak üzere 200 asker varmış. Barut depoları, deniz kenarında bulunurmuş.
     
İstanbul’un fethinden sonra şehre, Karadeniz’den gelecek saldırıları karşılamak üzere kullanılmış. Karadeniz’in tamamen Osmanlı Devletinin hakimiyetine geçmesinden sonra (16. yy.) önemini kaybetmiş. Ancak 17.ve 18. yy.da Rus Kazakları'nın Boğaz’a kadar uzayan akınlarının karşılanmasında Anadolu Hisarı'ndan faydalanılmış. Daha sonra önemini iyice kaybetmiş, duvarına dayanmış ahşap evler ile hisar romantik bir hal almış.
     Buradan ayrıldıktan sonra  deniz kenarında yürüyerek Küçüksu Kasrı'na geldik.Deniz tarafında olmayan yönü çok gösterişli değil. Ama yanlara ve ön tarafa geçtiğimizde muhteşem bir yapıyla karşılaştık.Taş oymacılığı akla hayale zarar bir görünümde.Birkaç defa etrafını gezdik ve ben yine fotoğraf makinem  en güzel görüntüyü yakalayabilmek için sürekli fotoğraflar çektim. Daha sonra bizi içeriye aldılar ve bir rehber eşliğinde gezdik. Bilgiler aldık. Maalesef içeride fotoğraf çekmek yasak olduğu için size gösteremiyorum.Şimdi de size aldığım bilgileri aktarayım:
     Osmanlılar döneminde padişahın has bahçelerinden biri olarak kullanılan yan tarafında Göksu deresinin aktığı Küçüksu 'da  Sultan I. Mahmud döneminde  (1730-1754)  padişah için bu hasbahçenin deniz kıyısında  iki katlı ahşap bir saray yaptırmış. Bu yapı III. Selim ve II. Mahmud dönemlerinde de kullanılmış.
Sultan Abdülmecid  (1839-1861) batılı mimari yapılardan etkilenerek   Dolmabahçe ve Ihlamur Kasrı'nda uygulattığı yenilikleri burada da kullanarak ahşap binayı yıktırmış,yerine bugünkü kasrı yaptırmış.
3 katlı olan yapının  bodrum katı hizmetçiler ve mutfak için ayrılmış. Mükemmel bir iç yapısı ve süslemeleri var. Ben içeride kullanılan sanata hayran kaldım. Cumhuriyet döneminde devlet konuk evi olarak kullanılmış. Bir odası Atatürk tarafından da kullanılmış.
 Benden bu kadar. Burada ne kadar anlatsam iç yapıyı size  gösteremem. İstanbul'a yolu düşen olursa  gidip görmenizi öneririm.  Şimdi sadece dış yapıyı size gösterebiliyorum.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder