Bursa'daki son günümde mutlaka gitmeliyim dediğim kapatılan Sümerbank Merinos Fabrikası Müzesi'ne gittim.Ben bir Sümerbank çocuğuyum ve müzeyi gezerken o kadar üzüldüm ki anlatamam. Binlerce kişinin ekmek yediği en önemlisi Atatürk'ün hasta yatağından kalkarak gelip açtığı Sümerbank fabrikalarının kapatılması gerçekten çok üzücü.
2004 yılında kapatılan Bursa Merinos Yünlü Dokuma fabrikası Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından bedelsiz olarak 314.569 metre kare alan ve içindeki taşınmazlarla beraber Bursa belediyesi'ne devrediliyor.Amaç kamu yararı çerçevesinde bu alanın eğitim, kültür, sanat ve halka açık etkinlikler için kullanılması. Bu amaçlar doğrultusunda 2007 yılında fabrika binalarının bir kısmı yıkılıyor ve Merinos Atatürk kongre ve Kültür merkezi inşa ediliyor.2011 yılında Bursa belediyesi tarafından alınan bir kararla fabrikanın taşınmazlarından oluşan koleksiyonlardan Merinos Sanayi ve Tekstil Müzesi oluşturuluyor. Müze 4 salondan oluşuyor. Birinci salondan başlayıp 4. salondan çıktığınız zaman yünün fabrikaya gelişinden iplik haline dönüşmesi, boyanması, kumaş haline getirilmesi ve dikimi gibi aşamaları ve makinaları görebiliyorsunuz.
Şimdi size fotoğraflar ve tarihi bilgilerle müzeyi anlatmaya çalışacağım.
Türkiye'nin ilk ve Avrupa'nın en büyük yünlü dokuma fabrikalarından olan Merinos Bursa'da kuruluyor.(28 Kasım 1935)
Türkiye Cumhuriyet'in ilk yıllarında sanayi kollarına el atmıştı.O dönemde, özel sektör sermaye ve teknoloji açısından hiç yeterli değildi. Kamu eliyle söz konusu sanayi sektörleri oluşturuluyordu.
Pamuk ve yünlü dokuma sektörleri Sümerbank'ın öncelikleri oldu ve Bursa'da kurmayı planladığı fabrikanın adı merinos oldu.Merinos, ince uzunca yün anlamına geliyordu.
Fabrika açılmadan Bursa çevresinde merinos koyunu yetiştiriciliği bilimsel metotlarla denendi.Asıl amaç,o güne kadar toplam ithalatın % 7.5 kadarını oluşturan kamgarn ipliğini Türkiye'de ve Bursa'da üretmekti.Bursa'nın tercih nedenlerinin başında, koyun yetiştiriciliği ve bu tür üretimler için ideal olan doğal kaynak sularıydı.
Merinos'un isim babası Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Atatürk bu isme nasıl karar verdiğini şöyle anlatır:'' Merinos öz Türkçe bir kelimedir ve ince, uzunca yün anlamına gelir.İspanya'ya giden İber Türkleri ile oraya intikal etmiş ve o Türklerle oraya giden koyunlar ve yünleri bu isimle anılmıştır.Bu nedenle merinos bu fabrika için pek uygun bir isimdir.''
Atatürk'ün son gezisi ve yaptığı son açılış:Bursa Sümerbank Merinos Fabrikası'nın açılışı: (2 Şubat 1938)
Atatürk'e Bursa'ya gelmezden 10 gün önce siroz teşhisi konmuştu.Yorgun ve çok rahatsızdı.Sanayi tesisleriyle ülke kalkınmasının ve muasır medeniyete ulaşmanın eş anlamlı olduğunu bilen Mustafa kemal, tüm rahatsızlığına rağmen açılışa katılmayı istemişti. 2 şubat 1938 tarihinde açılışı gerçekleştirilen bu dev kuruluşu kurdele kesmek yerine, Sümerbank genel Müdürü N.Esat Sümer tarafından sunulan altın anahtarla kapıyı açarak hizmete sokmuştu.
''Temeli 28-11-1935'te İnönü tarafından atılan bu fabrikayı 2-Şubat 1938 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk bu kapıdan açmıştır.'' Levhanın üzerindeki yazı.
Atatürk'ün yaptığı son vals ve Sarı Zeybek
2 Şubat 1938 akşamı, fabrikanın açılışı şerefine ve Ata'nın onuruna belediye salonunda bir balo düzenlenir.Rahatsızlığına rağmen Mustafa kemal Atatürk baloya katılır.
Bu Atatürk'ün ölümle olan son dansı ve çok sevdiği Bursa'ya son gelişi olur.
Fabrikadaki üretim
Merinos fabrikası açıldığı yıllarda Bursa için çok önemliydi. İşletme hizmete girdiğinde 1442 işçi ve 67 memuru istihdam etti. fabrika 16 140 eğirme ve 7 bin katlama iğine sahipti. Kuruluş kapasitesi 3 ekip halinde çalışılması durumunda 611 bin 100 metreydi.İlk yıl iplik satışından elde edilen gelir 1 milyon 950 bin 500 Türk lirasını bulmuştu. 1938 yılında 1500 kişiye istihdam sağlayarak kent nüfusu 135 bin kişi olan Bursa ve bir anlamda Türkiye için de önemini vurgulamıştı.
Kamgarn ipliği Türkiye'de ilk kez üreten Merinos açılıştan 5 yıl sonra yeni bir hamleye girdi.Yapımına 1943 yılında başlanan dokuma kısmı 1944 yılında tamamlandı ve 37 adet kamgarn dokuma tezgahıyla kumaş üretimine geçildi. 1951-1952 sezonunda ilk kez Amerika Birleşik Devletleri'ne yünlü kumaş ihracatı gerçekleştirildi. Bu arada ilave tesislerin temeli 1950 yılında atılmıştı. 1953 yılında iplik kısmının ilave tesisleri hizmete girdi. Bunun sonucunda iplik üretim kapasitesi artırılıp dokuma tezgahı sayısı da ikiye katlandı. 1967 yılı verilerine göre toplam 30 milyon liralık yatırım gerçekleştirilerek iplik dokuma ve apre makineleri yenilendi.Bunun sonucu olarak üretim kalitesi de yükseltildi.Daha kaliteli hammaddeden üretilen mamul çeşitleri; mevsimlik,yazlık ve kışlık kamgarn erkek ve kadın kumaşları, kroşe, dokuma iplikleriydi.
Özel sektörede fason tops,iplik ve apre yapılarak satıldı.1973 yılında Merinos fabrikası'nda 3500 işçi ve 200' e yakın memur çalışmakta ve yaklaşık 16 bin kişinin geçimi fabrika sayesinde sağlanmaktaydı.
Gelişmenin sonucu 1977 yılında bu kez hazır giyim bölümü devreye girdi.İşletme tam anlamıyla entegre özelliğine kavuştu.
Merinos 1972 'den sonra düşüş dönemine girdi.1977'de yaşamındaki tek grevi gördü. 12 Eylül 1980 sonrası Merinos özelleştirme hazırlıkları nedeniyle yeniden önem kazandı.Bu parlak dönem 1985 yılına kadar sürdü.Özelleştirme hazırlığı içinde olmasına karşın üretimini 40 bin iğe çıkardı, dokuma tezgahı sayısı da 261'e ulaştı.
Fabrikanın kapatılma kararı
Merinos Fabrikası için kapatılma kararı 2000 yılının Kasım ayında alındı.Aynı yıl üretim kapasitesi 6 bin ton yün tops,2550 ton kamgarn iplik, 3 milyon 768 bin metre ham dokuma,3 milyon 500 bin metre apre ve 580 bin adet konfeksiyon ürününe ulaştı.
Kuruluşundan itibaren toplam olarak 17.500 kişinin istihdam edildiği Merinos Fabrikası için 14 kasım 2000 tarihi çok önemliydi.Bu tarihte Özelleştirme Yüksek Kurulu işletmeyi bitin alanı ve makinalarıyla bedelsiz olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne devretme kararı aldı..İşletme daha sonra 23 Eylül 2004 tarihinde fiilen ve resmi olarak kapatıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder