Bumerang

9 Temmuz 2011 Cumartesi

AYDIN Müzesi


     Aydın'a gittiğim zamanlarda mutlaka tarihi yerlerini görmeye çalışırım. Çantamdan fotoğraf makinam da hiç eksik olmaz. Güzel yurdumuzun güzel şehrini bizden başkalarının da görmesi gerektiğini düşünürüm.Çünkü ben gittiğim şehirlerinin hepsinin ayrı ayrı güzellikte olduğunu, ayrı değerler taşıdığını bilerek gezerim. Kendi şehrim olan Aydın'ı da biraz olsun tanıtabilmek amacıyla ,gezdiğim Aydın Müzesi hakkında bilgi vermek istedim. 
    





     


     Müzenin bahçesine girdiğim zaman bahçedeki kalıntılara büyük bir dikkatle baktım. Her eser çok ince bir sanat eseri.Gördüğüm bütün tarihi kalıntılara her bakışımda düşünürüm,bu kadar ince işleri hangi aletlerle yapmışlar diye.Gerçekten de o mermerler bu kadar güzel nasıl işlenmiş. Neyse,ben geziye devam edeyim ve yetkililerden aldığım bilgileri sizlere aktarayım.


















     
     Aydın şehrinde müze kurma fikri 1948’lerde ortaya atılmış. . Aydın Valiliği, 1948 tarihinde bir  yazıyla Müze kurulması talebi ile Maarif (Milli Eğitim) Bakanlığı’na başvuruyor. Bakanlık 12.07.1948 tarihinde yazdığı yazıyla  eserlerin toplanmasını ve müze binası için yer gösterilmesini istiyor. 1950 yılında Öğretmen Hüseyin Hilmi Bayındır ve Sami Ersoy’un tekliflerine bakanlık olumlu cevap vererek eserlerin Erkek Sanat Enstitüsü’nde toplanması için ödenek göndermiş, bu ödenekle eserler toplanmış.

     Aydın’da ilk müze Aydın Halkevi’nin bir kolu olarak açılmış.  Aydın Halkevi Müzesi, Halkevlerinin 08.08.1951 tarihinde bir  kanunla kapatılması ile müze de kapatılmış. Bundan sonra Aydın’da müze kurma çabaları aralıksız devam etmiş. Nihayet 16 Şubat 1959 tarihinde Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün yazıları ile Öğretmen Kemal Moral’ın Müze Memurluğu’na getirilmesiyle Aydın Müzesi Depo Statüsünde kurulmuş.Müze  1962 tarihinde Zafer İlkokulu’na taşınmış. Aydın Müzesi, Genel Müdürlüğün 20.04.1966 tarihindeki  kararları ile Arkeolog Ahmet İlhan Akşit’in atanmasıyla memurluk seviyesine yükseltilmiş. 17 Şubat 1969’da Arkeolog Şakire ERKANLI’nın Müze Müdürlüğü’ne atanmasıyla Aydın Müzesi,  Müdürlüğe yükseltilerek Aydın Müzesi Müdürlüğü ismini almış.



Bu arada yeni müze binası yapımı için Milli Emlak Müdürlüğü’nden şimdiki binanın arsası tahsis edilerek 1967 yılında inşaata başlanmış. 1973 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 50.yılı olan 23 Nisan 1973’te özel bir törenle ziyarete açılmış. Aydın Müzesi çeşitli tarihlerde tadilat nedeniyle ziyarete kapatılmış. En son 1999-2003 yılları arasında tadilat ve yeni teşhir çalışmaları için kapatılmış. 23 Mayıs 2003 tarihinde Müzeler Haftasında  ziyarete açılmış..
Aydın Müzesi’nin çekirdeğini Halkevi Müzesi’nin eserleri teşkil etmiştir. Bugün müze, özellikle etnografya bölümünde yöreye özgü etnografik, Arkeoloji bölümünde Tralleis kökenli pişmiş toprak eserleri ve ayrıca Müzenin sorumluluk alanında bulunan sikke defineleriyle haklı bir övünç kaynağıdır. Özellikle Roma devrinde yapılmış olan Roma İmparatorları gümüş sikke koleksiyonu olan Kızıldere Definesi, her müzenin sahip olmak isteyip de sahip olamadığı bir definedir. Kızıldere Definesi (M.S.40-270) yılları arasında görev yapan 29 imparator ve 9 imparatoriçeden oluşmaktadır.
Aydın Müzesi bugün 40 bine yakın envanterlik esere sahip. Geniş bir bahçe içerisinde yer alan müze binasında Aydın İl sınırları içerisinde yer alan Tralleis, Magnesia, Alinda, Alabanda, Nysa, Amyzon, Piginda, Harpasa, Myus, Pygela, Orthosia, Mastaura vb. antik kentlerden gelen çeşitli dönemlere ait taş eserler sergilenmekte. Bu eserler, heykeller, lahitler, sütun ve sütun başlıkları, altarlar, mezar stelleri, İslâmi mezar taşları, mil taşları, yazıtlı ve kabartmalı stellerle çeşitli mimari parçalar sayılabilir.
Müze Arkeoloji, Nümizmatik (Sikke) ve Etnoğrafya bölümlerinden oluşturulmuştur.


Arkeolojik Eserler BölümüEserler kronolojik bir sıraya göre sergilenmekte. Prehistorik dönem eserlerinin yanı sıra, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminin en güzel örneklerini görmek mümkün. Bunlar, el baltaları, kesici ve delici aletler, idoller, ağırşaklar, pişmiş toprak seramik örnekleri, kandiller, mask ve heykelcikler, cam objeler, altın, gümüş ve bronzdan yapılmış takılar, tıp aletleri, makyaj malzemeleri ve silahlardır.












Hellenistik Dönem Tralleis heykeltraşçılığının en güzel örneklerinden bazıları: Athena büstü, Nike heykeli, Satyr heykeli, çeşitli heykel ve kabartmalar arkeoloji salonlarını süslüyor. Tralleis nekropolünde yapılan kurtarma kazılarında elde edilen çok sayıda terrakota, kandil, unguentarium ve oyuncak figürinler özel bir koleksiyon oluşturmakta.

Nümizmatik (Sikke) Eserler Bölümü:Grek, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi çeşitli dönemlere ait altın, gümüş, bakır ve bronz sikkeler sergilenmekte.

Etnografik Eserler Bölümü:Bölgenin zengin halk sanat ürünlerinin sergilendiği bölüm. Halı, kilim, cicim, sumak gibi dokuma örnekleri, efe kıyafetleri, sırmalı simli kadın kıyafetleri, oyalı yazmalar, tepelik, kemer, kolye, bilezik, küpe ve yüzük gibi gümüş takılar, hamam takımları, el yazması Kuran ve kitaplar, sigara ağızlıkları, kalyenler, tas, lenger, sahan, ibrik, sefer tası, kazan ve sini gibi bakır mutfak kapları, dibek, kahve değirmeni, kahve soğutacağı, takunya gibi ahşap eserler, kılıç, kama, çakmaklı tüfek, tabanca gibi silahlar sergilenmekte.










Müzeyi gezerken bana eşlik edip bilgiler veren görevli beye ve fotoğraf çekmeme izin veren müze yetkilisi beyefendiye çok teşekkür ediyorum.


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder