Bumerang

24 Temmuz 2011 Pazar

Denizli Güney Şelaleleri











      Nazilli Halk Eğitim Merkezi Kırkpare kursu sınıfı olarak yapacağımız gezi için çok methini duyduğumuz Denizli Güney Şelalelerine gitmeye karar verdik. Sabah yola erken çıkarak Nazilli'den Denizli'ye doğru yol alarak Buldan ayrımına geldik.Aslında  Buldan'a doğru biraz gidince sağ tarafta Yenice köyünden giderseniz hem daha düz, hem de daha kısa bir yoldan şelalelere varıyorsunuz.Biz Buldan'ın içinden Güney'e doğru giderek biraz uzun ve virajlı bir yoldan gittik.Yine de güzeldi ve Güney ilçesi de çok güzel,yeşillik bir yermiş.
     Şelalelere  gelmeden önce Cindere Barajına geliyorsunuz. Şelaleler hemen yanında.Çok güzel bir görüntü ve güzel bir piknik alanı. Burası Denizli'ye 70km. uzaklıkta ve 1. derece SİT alanı.Genel sıralamada Türkiye'nin 23. doğa harikası. Büyük Menderes nehrine yaklaşık 20 m.yüksekten dökülen şelale suyu kireçli. Bunun sonucu olarak şelale yatağında kalker basamaklar ve çeşitli oluşumlar meydana getiriyor.
        Alternatif gezi yerleri arıyorsanız, her zaman gördüğünüz yerlerin dışında bir yerlere gidip piknik yapmak istiyorsanız buyrun Denizli-Güney Şelalelerine.







19 Temmuz 2011 Salı

İzmir Atatürk Evi Müzesi



Salon

Yemek odası

Yemek odası

Yaver odası

Yaver odası

Berber odası

Misafir yatak odası

Kullandığı kayık

Atatürk'ün çalışma odası

Atatürk'ün çalışma odası

Banyo
İzmir - Atatürk Evi Müzesi
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü
İZMİR ATATÜRK MÜZESİ
İzmir, 1. Kordon (Atatürk Caddesi) üzerindedir ve 1875-1880 yıllarında halı tüccarı Takfor tarafından ev olarak yaptırılmıştır. 9 Eylül 1922'de sahibi tarafından terkedilmiş ve hazinenin mülkiyetine geçirilmiştir. İzmir'e giren Türk ordusu burasını karargâh olarak kullanmıştır. 17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi toplandığında Atatürk şahsi çalışmalarını burada yürütmüştür. Kongre bitiminde karargâh bu binadan taşınmış ve hazine binayı Naim Bey'e otel olarak kullanmak üzere kiralamıştır. 16 Haziran 1926'da İzmir'e gelen Atatürk, İsmet Paşa ile birlikte Naim Palas'ta kalmıştır. 13 Ekim 1926'da bina İzmir Belediyesi tarafından satın alınmış ve bazı yeni eşyalar da konularak Atatürk'e hediye edilmiştir. Atatürk 1930-1934 yılları arasında İzmir'e her gelişinde hep bu evde kalmıştır. 10 Kasım 1938'de Atatürk'ün vefatı üzerine, ev kızkardeşi Makbule Baysan'a veraset yoluyla intikal etmiştir. 25 Eylül 1940'ta İzmir Belediyesi binayı müze yapmak üzere istimlak etmiştir. Atatürk'ün İzmir'e gelişinin 19. yılına rastlayan 11 Eylül 1941 tarihinde müze törenle halka açılmıştır. 5 Ekim 1962 tarihinden itibaren müze "Atatürk İl Halk Kütüphanesi ve İzmir Şehri Atatürk Müzesi" adını almıştır. 28 Aralık 1972'de Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı'nın 12088 sayılı yazıları ile binanın mülkiyeti İzmir Arkeoloji Müzesi'ne verilmiştir. Restore ve tanzim edilerek 29 Ekim 1978'de törenle "Atatürk ve Etnografya Müzesi" olarak ziyarete açılmıştır. Müzedeki etnografik eserler 13 Mayıs 1988'de açılan yeni Etnografya Müzesi'ne taşındıktan sonra müzenin adı "Atatürk Müzesi" olmuştur.
Bina Osmanlı ve levanten mimarisi karışımından meydana gelen Neoklasik tarzda bir yapıdır. Bodrum, zemin, 1. kat ve çatı katından oluşmaktadır. Dikdörtgen planlı arka cephesi revaklı, avlulu 852 m²lik bir alanı kaplayan kârgir bir yapıdır. Ön cephede 1. katta cumbası vardır.
Tüm zemin kat tabanı büyük boy mermer plakalarla döşelidir. Salonda yerde 34,5 m²lik Uşak halısı, sağ ve sol nişlerde mermer heykeller, büyük kristal ayna ve Atatürk büstü vardır. Sağ ve soldaki odada ve küçük salonda 19. yüzyıl stili nefis şömineler vardır. Birinci kata çıkan merdivenlerin başında aplik görevi yapan 2 adet tunç şövalye heykelciği vardır. Merdiven sahanlığında büyük Atatürk portresi asılıdır.
1. katta Atatürk'ün kullanım odaları bulunmaktadır. Bunlar: Toplantı salonu, çalışma odası, yatak odası, misafir odası, berber odası, muhafız odası, bekleme-kabul odası, kütüphane, yemek odası ve banyodur. Toplantı salonunda ortada yeşil çuhalı rulet masası ve etrafında 12 adet Cosmos marka sandalye yer almaktadır. Salon duvarlarına dayalı 10 adet küçük boy maun sandalyelerin arkalıklarındaki çini plakalar üzerinde Shakaspeare'nin eserlerinden kimi sahneler canlandırılmıştır. Yatak odasında maun karyola, 2 komidin, 2 kadife koltuk, 1 kanepe, 1 şezlong, 1 markiz, 3 dolap vardır. Yatak odaları günün modasına göre döşenmiştir. Kütüphanede Fransızca bir ansiklopedi bulunmaktadır. Çalışma odasında meşe kaplama çalışma masası ve onun üzerinde Atatürk'ün kullandığı yazı takımı vardır. Odalar bronz dolama heykeller, vazolar ve yağlıboya tablolarla süslenmiştir. Yerde Isparta ve Uşak halıları serilidir.
Atatürk Caddesi No: 24, Alsancak 

Tanıtım yazısı http://www.kultur.gov.tr/TR/belge/1-40620/eski2yeni.html adresinden alınmıştır.







10 Temmuz 2011 Pazar

İstanbul ŞİŞLİ Atatürk Evi Müzesi

























Atatürk Suriye Cephesinden ayrılarak 13 Kasım 1918 de İstanbul'a gelmiş ve Perapalas Otelinde bir daireye yerleşmişti. Bir kaç gün sonra bu otelden ayrılan Atatürk önce yakın dostu Salih Fansa'nın Beyoğlu'ndaki evinde misafir kalmış, sonra da Şişli'de Madam Kasabyan'ın üç katlı evini kiralamıştı. O günlerde annesi Zübeyde Hanımla kız kardeşi Makbule, Beşiktaş'ta Akaretler mahallesindeki bir evde oturuyorlardı. Atatürk, Şişli ye taşınınca annesi ve kız kardeşini de yanına almış, evin üçüncü katını onlara ayırmıştı. Kendisi orta katta oturuyor, bu katın arka bahçeye bakan odasını da yatak odası olarak kullanıyordu. Büyük salonu, toplantı odası olarak ayırmıştı. Alt katta ise yaveri bulunuyordu. Atatürk, İstanbul'un düşman işgali altında bulunduğu bu karanlık günlerde, evinde arkadaşlarıyla birlikte sık sık gizli toplantılar yapmış, 16 Mayıs 1919 tarihine yani Samsun'a hareketine kadar bu evde oturmuştur.
Atatürk, Anadolu'ya geçtikten ve Ankara'ya yerleştikten sonra annesi ve kardeşi Makbule Hanımı yanına almış, Çankaya'da oturmuşlardı, Şişli'deki ev ise , Erzurum eski Milletvekili Tahsin Uzel'e geçmiş, daha sonra, 1942 yılında İstanbul Belediyesi İnkılap Müzesi kurmak üzere Tahsin Uzel'den satın almıştı. Şişli'de Halaskar Gazi caddesi üzerinde 1908 yıllarında yaptırılan ve Atatürk Evi olarak tanınan Evi, İstanbul Belediyesi onarmış, 1943 yılında da (İnkılap Müzesi ) olarak ziyarete açmıştır.
1981 yılında yeniden düzenlenen Müzedeki sergileme şöyledir:
Binanın girişinde, Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi ile Atatürk'ün bir yazısı. Yemek odasında milli Mücadele ile ilgili tablolar. Oturma odası duvarlarında Atatürk'ün doğumundan 1. Dünya Savaşına kadar, hayatına ait fotoğraflar vardır.
Birinci kattaki yatak odası, çalışma odası ve diğer odalar, Atatürk'ün kullandığı eşyalar ve elbiseleri, Milli Mücadele yıllarına ait fotoğrafları, inkılaplarıyla ilgili belgeler sergilenerek donatılmıştır. İkinci kattaki odalarda Atatürk'ün ölümü ile ilgili fotoğraflar, tablolar, Atatürk'le ilgili belge ve bilgiler sergilenmektedir.






3'cü Kat: Devrimlerle ilgili fotoğraflar, Atatürk hakkında yazılmış çeşitli kitaplar, ölümüne ait fotoğraflar, gazeteler, bir kavanoz içerisinde Anıtkabir'den getirilmiş toprak v. s.

Bilgiler http://www.ataturk.net/ata/sisli.htm adresindenalınmıştır. r.



giler 

9 Temmuz 2011 Cumartesi

AYDIN Müzesi


     Aydın'a gittiğim zamanlarda mutlaka tarihi yerlerini görmeye çalışırım. Çantamdan fotoğraf makinam da hiç eksik olmaz. Güzel yurdumuzun güzel şehrini bizden başkalarının da görmesi gerektiğini düşünürüm.Çünkü ben gittiğim şehirlerinin hepsinin ayrı ayrı güzellikte olduğunu, ayrı değerler taşıdığını bilerek gezerim. Kendi şehrim olan Aydın'ı da biraz olsun tanıtabilmek amacıyla ,gezdiğim Aydın Müzesi hakkında bilgi vermek istedim. 
    





     


     Müzenin bahçesine girdiğim zaman bahçedeki kalıntılara büyük bir dikkatle baktım. Her eser çok ince bir sanat eseri.Gördüğüm bütün tarihi kalıntılara her bakışımda düşünürüm,bu kadar ince işleri hangi aletlerle yapmışlar diye.Gerçekten de o mermerler bu kadar güzel nasıl işlenmiş. Neyse,ben geziye devam edeyim ve yetkililerden aldığım bilgileri sizlere aktarayım.


















     
     Aydın şehrinde müze kurma fikri 1948’lerde ortaya atılmış. . Aydın Valiliği, 1948 tarihinde bir  yazıyla Müze kurulması talebi ile Maarif (Milli Eğitim) Bakanlığı’na başvuruyor. Bakanlık 12.07.1948 tarihinde yazdığı yazıyla  eserlerin toplanmasını ve müze binası için yer gösterilmesini istiyor. 1950 yılında Öğretmen Hüseyin Hilmi Bayındır ve Sami Ersoy’un tekliflerine bakanlık olumlu cevap vererek eserlerin Erkek Sanat Enstitüsü’nde toplanması için ödenek göndermiş, bu ödenekle eserler toplanmış.

     Aydın’da ilk müze Aydın Halkevi’nin bir kolu olarak açılmış.  Aydın Halkevi Müzesi, Halkevlerinin 08.08.1951 tarihinde bir  kanunla kapatılması ile müze de kapatılmış. Bundan sonra Aydın’da müze kurma çabaları aralıksız devam etmiş. Nihayet 16 Şubat 1959 tarihinde Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün yazıları ile Öğretmen Kemal Moral’ın Müze Memurluğu’na getirilmesiyle Aydın Müzesi Depo Statüsünde kurulmuş.Müze  1962 tarihinde Zafer İlkokulu’na taşınmış. Aydın Müzesi, Genel Müdürlüğün 20.04.1966 tarihindeki  kararları ile Arkeolog Ahmet İlhan Akşit’in atanmasıyla memurluk seviyesine yükseltilmiş. 17 Şubat 1969’da Arkeolog Şakire ERKANLI’nın Müze Müdürlüğü’ne atanmasıyla Aydın Müzesi,  Müdürlüğe yükseltilerek Aydın Müzesi Müdürlüğü ismini almış.



Bu arada yeni müze binası yapımı için Milli Emlak Müdürlüğü’nden şimdiki binanın arsası tahsis edilerek 1967 yılında inşaata başlanmış. 1973 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 50.yılı olan 23 Nisan 1973’te özel bir törenle ziyarete açılmış. Aydın Müzesi çeşitli tarihlerde tadilat nedeniyle ziyarete kapatılmış. En son 1999-2003 yılları arasında tadilat ve yeni teşhir çalışmaları için kapatılmış. 23 Mayıs 2003 tarihinde Müzeler Haftasında  ziyarete açılmış..
Aydın Müzesi’nin çekirdeğini Halkevi Müzesi’nin eserleri teşkil etmiştir. Bugün müze, özellikle etnografya bölümünde yöreye özgü etnografik, Arkeoloji bölümünde Tralleis kökenli pişmiş toprak eserleri ve ayrıca Müzenin sorumluluk alanında bulunan sikke defineleriyle haklı bir övünç kaynağıdır. Özellikle Roma devrinde yapılmış olan Roma İmparatorları gümüş sikke koleksiyonu olan Kızıldere Definesi, her müzenin sahip olmak isteyip de sahip olamadığı bir definedir. Kızıldere Definesi (M.S.40-270) yılları arasında görev yapan 29 imparator ve 9 imparatoriçeden oluşmaktadır.
Aydın Müzesi bugün 40 bine yakın envanterlik esere sahip. Geniş bir bahçe içerisinde yer alan müze binasında Aydın İl sınırları içerisinde yer alan Tralleis, Magnesia, Alinda, Alabanda, Nysa, Amyzon, Piginda, Harpasa, Myus, Pygela, Orthosia, Mastaura vb. antik kentlerden gelen çeşitli dönemlere ait taş eserler sergilenmekte. Bu eserler, heykeller, lahitler, sütun ve sütun başlıkları, altarlar, mezar stelleri, İslâmi mezar taşları, mil taşları, yazıtlı ve kabartmalı stellerle çeşitli mimari parçalar sayılabilir.
Müze Arkeoloji, Nümizmatik (Sikke) ve Etnoğrafya bölümlerinden oluşturulmuştur.


Arkeolojik Eserler BölümüEserler kronolojik bir sıraya göre sergilenmekte. Prehistorik dönem eserlerinin yanı sıra, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminin en güzel örneklerini görmek mümkün. Bunlar, el baltaları, kesici ve delici aletler, idoller, ağırşaklar, pişmiş toprak seramik örnekleri, kandiller, mask ve heykelcikler, cam objeler, altın, gümüş ve bronzdan yapılmış takılar, tıp aletleri, makyaj malzemeleri ve silahlardır.












Hellenistik Dönem Tralleis heykeltraşçılığının en güzel örneklerinden bazıları: Athena büstü, Nike heykeli, Satyr heykeli, çeşitli heykel ve kabartmalar arkeoloji salonlarını süslüyor. Tralleis nekropolünde yapılan kurtarma kazılarında elde edilen çok sayıda terrakota, kandil, unguentarium ve oyuncak figürinler özel bir koleksiyon oluşturmakta.

Nümizmatik (Sikke) Eserler Bölümü:Grek, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi çeşitli dönemlere ait altın, gümüş, bakır ve bronz sikkeler sergilenmekte.

Etnografik Eserler Bölümü:Bölgenin zengin halk sanat ürünlerinin sergilendiği bölüm. Halı, kilim, cicim, sumak gibi dokuma örnekleri, efe kıyafetleri, sırmalı simli kadın kıyafetleri, oyalı yazmalar, tepelik, kemer, kolye, bilezik, küpe ve yüzük gibi gümüş takılar, hamam takımları, el yazması Kuran ve kitaplar, sigara ağızlıkları, kalyenler, tas, lenger, sahan, ibrik, sefer tası, kazan ve sini gibi bakır mutfak kapları, dibek, kahve değirmeni, kahve soğutacağı, takunya gibi ahşap eserler, kılıç, kama, çakmaklı tüfek, tabanca gibi silahlar sergilenmekte.










Müzeyi gezerken bana eşlik edip bilgiler veren görevli beye ve fotoğraf çekmeme izin veren müze yetkilisi beyefendiye çok teşekkür ediyorum.